Ezop |
Yunanca okunuşu Aisopos D : M.Ö. 620 / Ö : M.Ö. 560) yaşadığı varsayılan eski Yunan masalcıdır.
Kahramanları hayvanlar olan masallarıyla büyük ün kazanmış olan Ezop'un yaşamıyla ilgili bilgiler kesin değildir.
Bir söylentiye göre Trakya'da doğmuş, bir süre köle olarak Samos adasında yaşamış, azat edilince birçok yolculuk yapmış, Delphia'ye yaptığı yolculuk sırasında bir cinayete kurban gitmiştir.
Ancak Ezop'un Amorium kentinde doğup büyüdüğü de dile getirilmektedir. Aristotales, Ezop'un yolsuzluktan yargılanan bir siyasetçiyi tilki ile kirpinin öyküsünü anlatarak nasıl savunduğunu şöyle anlatmıştır : Ezop mahkemede "Bir tilkinin, başı pirelerle derde girmiş, bir kirpi de onu pirelerden kurtarsın mı diye sormuş, tilki, 'Hayır, bu pireler doydu, artık fazla kan emiyorlar.
Onları kovalarsan, yerlerine yeni, aç pireler gelir' demiş", dedikten sonra, jüriye dönerek, sözlerini şöyle bitirmiş: "Dolayısıyla saygıdeyer jüri üyeleri, müvekkilimi cezalandırırsanız onun yerine onun kadar zengin olmayan birileri gelir ve sizi daha da beter soyar."
Ezop'un masallarını gerçekten yazdığı yolunda hiçbir kanıt yoktur. Ona mâl edilmiş masalların bilinen en eski derlemesi, M.Ö. 16. yy'da Phaleroslu Demetrios tarafından hazırlanmış, bu derleme daha sonra, M.S. 1. yy'da Latince olarak Phaedrus, Yunanca olarak Babrios tarafından yeniden kaleme alınmıştır. "Ezop Masalları" daha sonra 17. yy. Fransız yazarı Jean de la Fontaine'in fabllarına esin kaynağı olmuştur.Ezop fabl denen öykülerle ünlüdür.
Eşek Ve Çekirge Masalı
Uzun zamanlar önce, tarlaların birinde bir eşek varmış ot yer yaşarmış. Arada bir anırır, tarladakilerin kulaklarını ağrıtırmış. Ama değmeyin neşesine, öyle neşeli, öyle kendinden eminmiş ki…
Fakat bir gün hayatından memnun olmadığına karar vermiş. Anırdığı zaman tarladaki herkes kulaklarını kapatıyor , o sussun diye önüne ot koyuyorlarmış. Ne yapmalı da bu sesi düzene sokmalı diye düşünüp duruyormuş…
O sırada bir çekirge atlamış önünden, öyle de güzel sesi varmış ki, bayılmış bizim eşek. O ötmüş, bizimki anırmış. Bakmış olmuyor, çekirgeye doğru eğilmiş. “ Çekirge kardeş afedersin “ demiş.Çekirge bakmış ona : “ söyle bakalım ?” demiş. “ Ben de sizin gibi ötmek isterim, acaba ne yapmalıyım ? Çekirge şaşırmış, “Ne bileyim, ben doğduğumdan beri hep böyle öterim” demiş. “Peki ne yiyip içersiniz ? “ demiş eşek, belki sizin yediklerinizi, içtiklerinizi alırsam, sesim size benzer ha. ?”
Çekirge bir hoplamış, iki zıplamış” Biz çiçeklerin üstündeki çiğlerden yeriz sadece demiş. Yani çiçeklerin üstündeki sulardan içeriz”
O günden sonra sadece çiçeklerin üzerindeki sulardan içmiş bizim eşek, kısa bir zaman sonra da açlıktan ölmüş tabiî ki. Herkes kendine verilen özelliklere göre yaşamalı, onu bunu taklit ederken kendine zarar vermemeli.
Aslan Eşek Ve Tilki Masalı
Aslan, eşek ve tilki birlikte avlanmaya çıkmışlardı. Her ne avlarlarsa, aralarında pay edeceklerdi. Anlaşmanın şartlarına da hepsi uyacaklardı. Kocaman besili bir geyik ele geçirdiler, aslan pay etme işini eşeğe verdi. Eşek düşündü, taşındı, anırdı ve bin bir güçlükle geyiği üç eşit parçaya ayırdı. Aslan eşeğin kendisine layık gördüğü parçaya o kadar sinirlendi ki, zavallı eşeğin üzerine atıldı ve onu parça parça etti.Sonra pay etme işini tilkiye verdi.
Tilki eşeğin başına gelenlerden o kadar korktu ki, en ufak parçayı kendisine ayırarak, gerisini aslana bıraktı. Aslan tilkinin bu hareketi karşısın da çok memnun oldu. Yanına yaklaşıp, başını sıvazladı. “Bu terbiye ve nezaketi nereden öğrendin akıllı tilki ?”
Tilki,”size hakikati söyleyeceğim , efendim” diye cevap verdi. “ Bu terbiyeyi, şurada yatan cansız eşekten aldım.