Timurlenk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Timurlenk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Aralık 2012 Cumartesi

Timurlenk(timur )hayatı



Timurlenk
Tarihin en büyük hükümdarLarından biridir.

Babası MoğoL BarLAs Aşireti reisLerinden Emir Turgaya,annesi Tigin hatundur.1336 yıLında SemerkandLa BeLh arasında yer aLan Keş kasabasında doğmuştur.Babasının öLümünde sonra memLeketinde anarşinin oLuşması üzerine siyasette aktif roL aLmaya karar verdi.1370 yıLında hükümdar oLarak Tahta çıktı.7 sene içinde İran'ı hakimiyeti aLtına aLdı.Daha sonra Azerbaycan,Irak-ı acem ,Irak-ı arab'ı eLe geçirdi.1372 yıLında da Harezm devLetini sınırLarına dahiL etti.1399 yıLında Hindistana sefer düzenLedi ve Hindistanıda eLe geçirdi.Yaptığı bütün savaşları kazanan Timur 1401'de Suriye ve 1402 'de Ankara savaşı sonunda OsmanLının bir kısmını eLine geçirdi.1405 yıLında Çin seferi sırasında vefat etti.

Timur kişiLik oLarak iLim sahibiydi.AlimLeri severdi.Çok sayıda medrese ve kütüphane yaptırdı.Tuzukat-ı Timur adıyLa kendi kanunu yaptı.

Araştırdığım biLgiLere göre pek çok OsmanLı tarihçisi Ankara Savaşı yüzünden aynı benim eskiden düşündüğüm gibi hiç sevmemişLerdir.Ama Timur ankara savaşı sonrası İzmir'i Hristiyan şövaLyeLerden temizLemiştir.AnadoLuda ki kötü niyetLi fıkraLarı kapatmıştır.

Timur öncesinde Orta Asya TürkLüğü, doğudan MoğoL putperestLiği, güneyden Hind Budizmi, batıdan Fars zerdüştLüğünün baskısı ve etkisi aLtındaydı. Timur Han, devLetinin mânevî temeLLerini dayadığı din adamLarıyLa, TürkLeri yeniden İsLamLaştırdı.

Timur kendisinden önce göçebe oLan Orta Asya TürkLerinin ŞehirLeşmesini sağLadı.Su kanaLları yaparak çiftçiLiği geLiştirdi.

Yirmi yedi ülkenin hâkanı olan Timur Han, başarılarının sırrını 12 maddede toplamış ve bunlara, oğullarının da uyması vasiyetiyle eserinde şöyle belirtmiştir:

1. Allahü teâlânın dînini ve hazret-i Muhammed’in şerîatini dünyâya yaymayı esas edindim. Her zaman her yerde İslâmiyeti tuttum.

2. Etrâfımda olan adamları 12’ye ayırdım. Gerek ülkeler fethi ve gerekse fethettiğim ülkeleri idârede bunların bâzısı bana kolları, bâzıları meşveretleriyle yardım ettiler. Bunların ikbâlinin artması için istihdam ettim. Bunlar sarayımın süsüydüler.

3. Düşman ordularını mağlup ve eyâletler feth etmekte âlimler ve emirlerle istişâre ettim. Hükümet idâresinde yumuşaklık, insâniyet ve sabırla hareket ettim. Hiç meşgul olmuyor gibi görünürken her şeyi basîretim altında bulundurdum.

4. Hükümet idâresinde kânunlara riâyet ve intizam o dereceydi ki vezirler, emirler, askerler ve halk bir üst sınıfa çıkmak için can atar halde değildi. Her biri bulunduğu sınıftan memnun olarak vazifesini yapardı.

5. Zâbit ve askerlerime cesâret vermek için altın ve cevâhir sarfından çekinmedim. Onları soframa oturttum. Böyle kıymetli bâzûların ve cengaverlerimin yardımıyla yirmi yedi imparatorluğun hükümdârı oldum.

6. Adâlet ve tarafsızlıkla Allah kullarının hep iyiliğini istedim ve onların teveccühünü kazandım.

7. Seyyidlere, ulemâya, fukahâya ve târihçilere mümtaz muâmele ettim. İyi ve cesur adamlar (Çünkü Allah böylelerini sever) benim dostlarımdı. Ulemâyla sıkı münâsebette bulundum. Bunlarla istişare ettim. Bunların hayır duâları bana zaferler temin etti. Derviş ve fakihleri himâye ettim. Bunlara zerre kadar fenâlık etmemeye uğraştım ve hiçbir taleplerini reddetmedim. Başkası aleyhinde söyleyenleri sarayımdan kovdum. Bunların sözlerine ve iftiralarına hiç ehemmiyet vermedim.

8. Her teşebbüsümü başarmakta sebatkâr idim. Bir projeyi bir kere kabul ettim mi artık bütün zihnim onunla meşgul olurdu. Onu muvaffakiyetle başarmadıkça aslâ terk etmedim. Hiçbir vakit hâlim (davranışlarım), kâlime (söylediğim sözlere) aykırı olmadı.

9. Halkın hâline vâkıf idim. Büyüklere kardeşim, küçüklere çocuklarım gibi muâmele ettim. Her eyâlet ve her şehrin ahâlisinin durumuna ve seciyesine göre âdetler edindim.

10. Bir kabîle veya bir Arap, bir Acem göçebesi bayrağım altına girmeği dileyince beylerini şerefle, diğer adamlarını mevkilerine göre îtibârla kabul ettim. İyilere iyilikle muâmele ettim ve kötülere fenâlıklarını iâde eyledim.

11. Oğul, torun, dost, müttefik benimle bağlantısı olan herkes iyiliğimden nasibdâr oldu. İkbal ve saâdetimin parlaklığı ve yüksekliği hiç kimseyi unutmaya sebep olmadı.

12. Gerek leh, gerek aleyhte hareket etsinler, her zaman askerlere hürmet ettim. Sürekli bir saâdeti, çabucak kayboluveren şeye üstün tutan adamlara teşekkür etmek borçtur. Onlar cihâda koşuyor ve hayatlarını fedâ ediyorlar.

Timur Han, kânunlaştırdığı bu düsturlar yanında, savaş tekniklerinin de tam bir ustasıydı. Düşmanlarının siyâsî, iktisâdî ve askerî zayıflıklarını iyi bilir ve bunlardan istifâde ederdi. Bir sefere girişmeden önce, düşman ülkeye câsuslar göndererek, onları içten zayıflatmaya çalışırdı. Savaş esnâsında başarıya ulaşmak için hareketlilik ve şaşırtmaca gibi pek çok harp hilesine başvururdu.

Böylece her türlü maddî ve mânevî hasletlere sâhip olan Timur Han, Türk târihinin ender yetiştirdiği devlet adamlarından biridir. Bugün bâzı yazarlar devrin sosyal, kültürel ve siyâsî cephesi üzerinde hiç durmadan, onun Altınordu ve Anadolu seferlerini bahâne ederek, bu büyük hâkana akıl almaz iftirâ ve karalamalarda bulunmaktadırlar. Bilhassa İslâmiyetten ayrı bir Türkçülük düşünenler, bu tarz hissî yorumlara girmektedirler.

Oysa; “Biz ki, Mülûk-ı Tûrân, Emîr-i Türkistânız!”, “Biz ki Türkoğlu Türküz!”, “‘Biz ki milletlerin en kadîmi ve en ulusu Türkün başbuğuyuz!” diyen Timur Han, Türk için, İslâmiyetin ne demek olduğunu da, bugünkü Türkçülere bundan 600 yıl önce şöyle söylemektedir:

“Tecrübe bana gösterdi ki, din ve yasalar üzerine kurulmayan bir devlet, uzun zaman yaşayamaz. Böyle devlet, çırılçıplak olup kendisini gören herkese karşı gözlerini yere dikmiş ve herkesin yanında saygı ve değerini yitirmiş adama benzer. Bu durumda böyle devlet, tavanı, kapısı, avlu duvarları olmayan ve her önüne gelenin içine daldığı eve benzetilebilir. Bunun içindir ki, ben devletimin çatısını, İslâmiyet üzerine kurdum. Devletimi idâre için yasalar düzenledim. Bu yasalar uygulandığı sürece, onlara aykırı hareket etmekten sakındım.”

Değişik KaynakLardan aLıntıLar içerir.